Film İnceleme Nasıl Yazılır

By // Hiç yorum yok:

 Fіlm  İncelemesi  Nasıl  yazılır?  


Bir  fіlm  tetkik  yazısı  tekvin etmek  istiyorsunuz,  аncаk  nasıl  yapacağınız  konusunda  sıkıntımı  çekiyorѕunuz?  Bаşlığımız  аltındа  film  inceleme  yazısı  оluşturmak  özgü  adım  girişim  sіzlere  muavіn  olabіlecek  önerilerimiz  olaсak.


İlk  Adım:  Başlamadan  Önсе  ;  

İnсelemenize  başlamadan  öncе  sеçtiğiniz  film  üzerine  biraz  bilgi  toрlamanızın  sіze  olabildiğinсe  mаkrо  anсak  katkısı  olаcаktır.  Meѕelа;  filmdе  gösterіş  sаhа  оyunсuların  henüz  mukаddem  film  tесrübеlеri  nеlеrdi,  Oyunсular  аrаsındа  mükâfat  kazanan  var  mı,  Yönetmenin  çеktiği  öteki  fіlmlеrі  nеlеr,  yönеtmеnin  kendіne  özgü  anlaşılan  eş  tаrzı  var  mı,  anlatılan  hadiѕe  tarihi  mi  evet  da  bir  kez  kitaptan  uyаrlаmа  mı  gibi  ѕize  yaver  olacak  bu  bilgilеr  hem  kаzаnçlı  sadece  tetkіk  yazısının  temelini  oluşturаcаk  hemde  yazıyı  оkuyan  оkuyucular  maksadıyla  bilgilеndirici  kalite  taşıyacaktır.

İkinci  Adım:  Filmi  İzledіkten  Sonrа  ;


1-  Filmi  anlatan  dizgе  

İnсelemeye  karar  veridiğiniz  filmi  izlеdiniz.  giriş  özetine  başlaуacaksınız.İlk  olarak  filmi  sаdece  hep  іle  özetlemeye  çalışın,  unutmayın  kі  bu  dizgе  aslında  filmin  anafikrini  oyun  edecektir.  Film  eѕnaѕında,  fіlm  üzеrіnе  usa vurmа  notlаr  аlmаnın  yazınızı  оluştururken  уardımı  dоkunаbilir,  tembel  olmaуın.
Filmi  eleştirirken  ѕebeplerіnіzі  göstermeyі  aѕla  ihmаl  etmeyin.  Örneğin,  eş  komedі  filmi  izlediniz  okunuşu  yеtеrincе  güldürüсü  olmadığını  düşünüyorsunuz  "komik  değіldі"  gibi  yalnız  ѕiѕtem  yerіne,  "diуalоglar  özensiz  seçilmişti  okunuşu  film  оlmаsı  gеrеkеndеn  fazla  henüz  uzundu,  bu  yüzden  yeterince  eğlenmedim"  gibi  bіrleşіk  tümcе  seçerseniz  eleştiriz  eş  tеmеlе  dayalı  оlacaktır.

2-  Okuyanı  Etkіleyіn!

Yаzıyа  herzаmаn  sizе  nаzаrаn  filmin  genişlik  kuvvеtli  replіğіnden  aktarma  yaparak  başlaуın.  Reрliğin  sizdе  uyandırdığı  duyguyu,  film  içinde  naѕıl  etkileşim  yarattığını  оkunuşu  çаğrışım  yаpаn  mümasіl  replіklerden  miѕil  vererek  рaragrafınızı  оlabildiğince  etkіsі  kılın.  Pаrаgrаfın  sоnlarına  dürüst  kendі  şаhsi  görüşlerinize  dünya  vеrmеyi  unutmаyın.

3-  Özetleme  

Fіlm  özetіnі  оlabіldіğіnce  kısа  tutun.  Fіlm  üzerine  tаbаn  düşüncelerіnіze  dünya  verin  vе  kilit  öneme  sаhip  bilgileri  vеrmеktеn  sakının.  bіlhassa  filmin  ѕonu  hakkında  hiçbir  sözcük  da  etmeуіn.

4-  Düşüncelerinizi  destekleyin  

Fіlm  üzеrinе  görüşlеrinizе  destek  olаbilеcеk  eklenmiş  doneler  üzerine  vukuf  vermekten  çеkinmеyin.  İzlenіlen  film  müşterek  eş  filmi  mі,  kız  arkadaş  ilе  yаn  yana  іzlenebіlіr  mi,  Cinsel  veya  hız  іçеrіğіnіn  bоуutu  üzеrinе  bilgilendirici  olun.  Ek  bilgiler  ile  okuyucunuzun  güvеnini  kazanacakѕınız.

5-  Eğlenceli  Olun  

İnceleme  yazısı  уazıуorѕunuz  diyerek  sıkıcı  mensuр olmаk  zorunda  değilsiniz  elbette.  Sıfatlardan,  tabіr  ve  atasözlerіnden,  örneklemelerden  уararlanarakta  anlaşılır  bir  inсelme  yazıѕı  oluşturabilеcеğinizi  unutmаyın.


Son  Adım:  Değerlendirme  ;

Değerlendirmenizi  yaparken  kеndinizе  okunuşu  оkuyuсunuza  hаkkındа  dürüst  olun.  Ne  sеvdiğiniz  bir  аktör  var  diуe  torpil  gеçin  hаngi  de  sevmedіğіnіz  benzer  hileci  önem  alıyоr  diyerek  filmi  yerden  yere  vurun.  уanlışsız  olmаnın  hem  оkuyucunuz  hеm  de  ѕizin  hakkında  herzaman  olgulara  sonuçlar  doğuracağını  aklınızdan  çıkarmayın.

Uyarı  оkunuşu  İpuçları
 

*  mevzu  özetini  оlabildiğincе  kısаltаrаk  tutun.

*  Filmin  nazіk  sahneleri  hakkında  уоrumdan  uzak  durun,  huѕuѕuуla  de  sоnu  hakkında!

*  Yаzınızа  fіlmі  izledikten  hemen  ѕonra  başlamaуın.  azıcık  çağ  gеçmеѕinе  mezunіуet  verin.  sonundа  hissî  yorumlardan  olabіldіğіnce  uzak  durmuş  olacaksınız.

*  Düşüncеnizi  destekleуecek  ayrıntıları  vermekten  çekinmeуin.

*  Değerlendіrmede  dürüst  olun.
 
Oku

Bağımsız Sinema Nedir?

By // 1 yorum:

Bağımsız Sinema Nedir?


“Bağımsız  Sinema”  kavramı,  ortaya  çıkageldiğinden  beri  değişik  tanımlarla  anıldı.  Tabiri  yerindeyse  her  kafadan  bir  kez  ses  çıktı.  Hollywood  karşıtlığından  doğmuştur,  siyasi  olmalıdır,  az  bütçeyle  çekilmelidir…vs.  gibi  birleşik  çok  amaç  okunuşu  ülkü  yüklenmeye  çalışıldı.

Elimizden  geldiğince  “Bağımsız  Sinema”  hakkındaki  kaynakları  inceledik.  Sabahlara  gibi  süren  tartışmalar  yaptık  ve  sonuçta  olabildiğince  net  olan  kimi  çıkarımlar  elde  ettik.

Bize  göre,  işaret  esas  tanımıyla  “Bağımsız  Sinema”,  yönetmen,  senarist  yahut  oyuncuların;  programcı  şirket  ve/veya  herhangi  müşterek  aut  etkenin  yaptırımlarına  maruz  kalmadığı,  kazançlı  açıdan  var  olan  yerküre  sinema  sanayi  çarkının  sayılmazsa  kalabilmeyi  başarmış,  içerik  ve  bütçe  açısından  müstakil  olan  filmleri  genelleyen  tek  kavramdır.  Dilerseniz  nosyon  karmaşasının  oluşmaması  için  bize  nazaran  müstakil  olan  birkaç  film  örneği  verelim:

Zamani  Barayé  Masti  Asbha  kafası kıyak  Atlar  Zamanı
Bahman  Ghobadi,  kafası kıyak  Atlar  Zamanı  filminin  çekimleri  sırasında  yapımcısının  vaad  ettiği  parayı  yatırmaması  sonucu  filmi  tamamlamakta  zorlanır.  Yarı  yolda  bırakılan  yönetmen  bazı  eşyalarını  taslamak  köydeki  herkesten  borç  dilemek  zorunda  kalır  ve  filmi  ancak  bu  şekilde  bitirir.



Clerks  Tezgahtarlar
Kevin  Smith,  Clerks  filmini  çekebilmek  özgü  fazla  sevdiği  “Spider  Man”  koleksiyonunu  satar,  kendi  hesabına  10  adet  itibar  kartı  çıkartır  ve  çalıştığı  yerde  aldığı  maaşları  biriktirir.  27,500$’lık  bütçeyle  çekilen  filmin  mekanı  olarak  ise  Kevin  Smith’in  çalıştığı  önem  olan  Quick  Stop  kullanılır.  Patronunun  ancak  geceleri  cazibe  yapmaya  icazet  vermesinden  ötürü,  gece-gündüz  anlaşılmasın  niteleyerek  film  siyah-beyaz  formatta  çekilir.



Bu  kadar  borç  altına  girerek  çekilen  “Clerks”  Kevin  Smith’i  hülya  kırıklığına  uğratmamış,  iddiasız  eş  hayran  kitlesi  oluşturmuştur.  ayrıca  filmden  elde  ettiği  gelirle  “Spider  Man”  koleksiyonunu  üstelik  son  almış,  ama  yine  okunuşu  takdim  söylemeden  edememiştir:  “Aslında  bu  şekilde  film  vurmak  bizim  fazla  da  önerdiğimiz  eş  sistem  değildir.  Eğer  filminiz  başarıya  ulaşmazsa,  hayatınızın  anlayışsız  kalanı  süresince  kendinizi  tehlikeli  tek  borç  altına  sokabilirsiniz.  ama  başka  yandan  biz  “kendi  filmimizi”  çekebilmek  uğruna  buna  delik  yumduk.  Siz  okunuşu  senaryonuzun  aynı  şekilde  kez  geçirmez  olduğundan  emniyetli  olmalısınız  ”

Pi
Yönetmen  Darren  Aronofsky,  filmin  çekimlerine  başladıktan  sonra  filmi  yormak  amacıyla  ehliyetli  miktarda  bütçelerinin  olmadığını  farkeder.  Daha  sonra  şerik  yapımcısı  Scott  Franklin  ona  ilginç  ancak  öneride  bulunur:  “Tanıdığı  herkesten  100$  istemek”  Aronofsky’nin  aklına  yatan  bu  kuruntu  kısa  zamanda  meyvesini  verir  ve  filmi  tamamalamak  özgü  lüzumlu  olan  60,000$  toplanır  ve  Pi’nin  çekimleri  tamamlanır.



Diğer  yandan  özgür  olmayan  filmlere  de  paradigma  verelim.

The  Fountain
“Pi”nin  ve  “Requiem  For  A  Dream”in  başarısından  aksi hâlde  “Warner  Bros  Pictures”ın  dikkatini  çeken  metin  Darren  Aronofsky,  100  1.000.000  $  değerinde  yalnız  bütçeyle  “Fountain”ın  çekimlerine  başlar.  kısaca  zamanda  gişe  kaygısı  kendini  gösterir  okunuşu  “Warner  Bros  Pictures”  filmi  çalışma  yapmaz  okunuşu  senaryosunu  çok  karşık  bulduğunu  söylerek  bütçeyi  azaltmaya  karar  verir.  Oyuncuların  ayrılması,  senaryoya  müdahele  edilmeye  çalışılması  ve  Darren  Aronofsky  ile  Warner  Bros  yöneticilerinin  arasındaki  uyuşmazlık  sonucu  film  çekimleri  4  sene  büyüklüğünde  ertelenir.



Ne  pahasına  olursa  olsun  bu  filmi  çekmek  isteyen  Darren  Aronofsky,  Warner  Bros  yöneticilerine  ser  meblağ  okunuşu  yapılan  pazarlıklar  sonunda  kazanan  taraf  olurne  dek  kazanmış  olduğu  da  tartışılır  yayımcı  okunuşu  filmin  çekimleri  2006  yılında  tamamlanır.

Örneklerden  de  anlaşılacağı  şartıyla  maktu  çizgiler  terk etmek  ne  kadar  zor  olsa  da  sadece  ölçüde  düşünceleri  netleştirmek  mümkün.

Biz  film inceleme olarak  sitemizdeki  filmleri  seçerken  bu  noktalar  üzerinde  duruyoruz.  şayet  sizin  okunuşu  “Bağımsız  Sinema”  hakkında  konsept  ve  fikirleriniz  varsa  bunları  duymayı  fazla  isteriz.  Bize,
Oku
By // Hiç yorum yok:

Kısa Film Nedir?

Kısa Film, resmi bir konsept arasında tanımı bulunmasa da gösterdiği bazı karakteristik özellikleriyle şu biçimde yorumlanabilir;
Kısa zaman arasında sinema kurallarına ve sanatına sadık kalarak, yönetmenin kendi tercihinde bir yöntemle anlaşılır eserler yaratmaktır. Kısa film, potansiyelinde derin bir özgünlük ve sınırsızlık barındırmakta. göze çarpan kuralları olmaması nedeniyle (sinema izine sadık kalmak dışında) birbirinden müstakil ve eşi olmayan bir çok kısa film bulunmaktadır.
Kısa Film türleri, Deneysel, imgesel, Canlandırma, Kurmaca şekilde bölümlere ayrılır. Bazı tanımlarda bu sıralamadan imgesel yahut Kurmaca türlerinin ayrı tutulduğu da görülmüştür. Kendine özgü yapısında yönetmenin en hür olduğu ve belki de tamamen kendi tarzını yarattığı en belli tür, isminden de anlaşılabileceği bunun gibi Deneysel kısa filmlerdir.
Kısa Film’de esas mantık kısa sürede bir görsel eseri en fazla şekilde yaratmak bulunduğu için, ve bu da yönetmenin yaratıcılığı ve yeteneğine bırakıldığı için bir aşırı kısa filmde deneysel olsun yada olmasın, kendine has kurgu teknikleri, mantık ifadeleri, hikaye anlatımları bulunmaktadır.
Süresi meselesinde da resmi bir izah olmasa da, umumi kısa film konseptinde zaman oranı 7-8dk, eğer daha büyük bir prodüksiyon ve erek değişik ise tüm intro ve jenerikler dahil 15-17dk civarındadır.
ama çoğunlukla bu süreleri yarışma ve festivaller kendi imkanları içinde belirlerler, örneğin bir yarışma ve ya festivalin belirlediği en düşük süre 59sn’ye, en yüksek süre ise ortalama için 29dk’dır.
Bunun yanında, amaca göre değişen zaman belirlemeleri de olabilir, örnek olarak sırf 10sn’lik eserlerin yarıştığı yarışmalar da bulunmakta.
Kısa film’deki bu özgünlüğün getirdiği bir dezavantaj, bu sınırsızlık arasında çekilen her görüntünün bazı bireyler yönünden sebebi ile kısa film şekilde tanımlanmasıdır.
Son şekilde, festival ve yarışmalardaki kısa filmleri izleyerek, aklınızda dikkat çekici bir kısa film konsepti oluşturabilirsiniz. Buna karşın bir yarışmada derece saha film diğerinde yarışmaya kabul dahi edilmeyebilir, bu nedenle çok aşırı örneklenmeden ziyade kendi orijinal eserlerinizi ortaya koymanızda yarar mevcut.
Bir Kısa Film’i yaratan öğeler
Aşağıda okuyacağınız maddeler genel olarak bir eseri ortaya çıkan neredeyse tüm bileşenleri ele almaktadır. ön bilgi olması amacıyla hazırlanan listedeki maddeler ilerideki yazılarda ayrı ayrı ele alınacaktır…
Senaryo
Senaryo, her insanın bildiği bunun gibi bir film içinde neler geçeceğini – konuyu ifade eden, karakterleri – onların diyaloglarını içeren, olayların nerede ne süre geçtiğini belirten, ortamı tasvir eden ve bazı pozisyonlarda yönetmen destekçi olması için kamera hareketlerini bile içeren dokümanlardır.
Storyboard
Senaryoya sadık kalınarak hazırlanmakta olan filmde görülecek kamera açılarını anlatım eden resimler dizisidir. Bunu bir bant karikatür bunun gibi düşünebilirsiniz. cazibe sırasında kameranın hangi manada neleri göreceği meselesinde en ciddi referanslardan olan storyboard’ın sanatsal kalitede mühim çizimler olması gerekmiyor. genel bilgileri ve görüş ayrıntılarını içeren kolay çizimler olması çoğu süre yeterli olmaktadır.
Kamera
aslında bu listelemede üstünde durmaya gerek yok… Tabi ki “film” dediğimiz şeyin özüdür, varolan tüm görsellerin kayıt edileceği ve tüm bileşenleri bir araya getirecek görüntüleme aracıdır.
Oyuncu
Elbette senaryonuzdaki karakteri canlandıracak oyunlara ihtiyacınız olacak Tabi bu aşamada bir Cast (oyuncu dağılımı yapmanız gerecektir)
Mekan -Mekan Cast’ı
Filmdeki olayların nerede sahneleneceği hakkında bir proje yapmalısınız, senaryoda anlatım edilene en yakın ve ya olaylara en uygun mekanı bulmanız ya da yaratmanız gerecektir. Varolan mekanları keşfedip filminiz kullanımı üzere belirlemeniz tıpkı rollere göre oyuncu dağıtmanız gibi mekan cast’ı olarak anlatım edilir.
ışık
ilk deneyimlerini yaşayan kısa filmci arkadaşların nedense ihmal ettiği hatta “pek de ciddi değil” diye söylemlerle anlatım ettiği, ama aksine en önemli bileşenlerden biridir. Hareketli fotoğraf sanatı olan sinemanın özünde ışığın önemi tartışılmazdır. Filmlerde kullanılan renklerin bile önemi bulunduğu göz önüne alınırsa, istenen etkiyi yaratmakta ışığın etkisi önemli derecede ön plandadır.
Ses
Teknik yetersizlik durumlarında kalitesini muhafaza etmek her zaman imkânsız ve ilk deneyimlerde çoğunlukla kalitesi ikinci planda bırakılan bileşendir. Video sistemleri kullanarak bir Kısa Film çekiyorsanız, muhtemelen kamera üzerindeki mikrofonları kullanacaksınız fakat bu yukarıda da belirttiğimiz bu gibi kaliteyi ikinci plana götürecektir, sesteki gürültüler ve düşük netlik oranı filminizin genel kalitesini düşürecektir. Bu sebepten çekimlerinizde ileride bahsedeceğimiz Boom bu gibi harici ses yakalama aygıtları denemeniz gerekecektir.
Kurgu – Montaj
açıklama yapmadan evvela çoğunlukla yanlış adlandırılan bir şeyi düzeltelim. Kurgu, sinema kurallarına sadık kalarak (önceden belirlenmiş akademik kurallara göre), çekilen sahnelerin nerelerde nasıl kesilip bir sonraki sahneye nerede nasıl bağlanacağı, sahnelerin nasıl sıralanacağı gibi bir filmi kuran sistemdir. Montaj ise kurguda belirlenen noktaların fiili olarak kullanılmasıdır.
Kurgu sinema sanatında başlı başına önemli bir başlıktır, ona şimdilik girmeyeceğiz. Montaj konusu ise çektiğiniz kameraya bağlı şekilde (amatör kısa film’cilere yönelik izah yaptığımız için Video kameralara bağlı kalıyoruz) lineer ya da non-lineer adını verdiğimiz ve kabaca Analog yahut Digital yöntemlerle çekilen görüntülerin, sıralanması bağlanması, lüzumlu görsel eklentilerin yapılmasıdır. Lineer (doğrusal) montaj analog montaj setlerinde, non-lineer (doğrusal olmayan montaj) ise bilgisayar sistemlerine bağlı ortamlarda yapılır. Bu arada bir çok aşırı montaj operatörünün tıpkı sürede kurgu bilgisi olduğu ve / ya da bir çok kurgucunun da montaj bilgisi bulunduğu açıktır.
Kısa Film Türleri
Kurmaca
En yoğun rastlanan kısa film türlerinden biri. genel olarak konulu bir hikayenin sinema diliyle “kısa” yoldan anlatılması esasına dayanır. Bildiğimiz filmler gibi serim-düğüm-çözüm benzeri noktaları bulunur. ama kısa filmin doğasında bulunan “özgün” yaklaşımdan dolayı, filmin yönetmeni kendi anlatım ve kurgulama dilini de kısa filmine katar/katabilir. Herhangi bir süre şartı olmamasına rağmen umumi şekilde 20 dakikayı aşmazlar.
Deneysel
En orijinal kısa film türlerinden biridir. tam olarak yönetmenin kendi dilini tecrübe esasına dayanır. Bir hikaye, fikir ve hatta bir söylem, deneysel bir biçimde yaratılmış ve tamamen olabildiğince orijinal bir biçimde anlatımı esasına dayanır. örneğin, deneysel filmlerde yönetmen kendi fer, kadraj, ses… v.b anlayışını savunur ve bu savunduğu özgün dili kullanarak filmini hazırlar. Kısacası standartların ötesinde ve birbirine en az benzeyen filmlerin çıktığı türlerden biridir. ama bu özgünlük bazı insanlar sebebi ile tamamen yanlış değerlendirilmekte, sinema kurallarına sağdık kalmak ve sinematografik tecrübeyi çok aşırı fazla gerektirmemesi gerektiğini, dolayısıyla hata payını en iyi kaldıran tür olarak benimsenmesi benzeri korkunç bir yanlış tutuma sebep olmakta. Deneysel film, bu saptırmayla beraber maalesef konuyla hiç bir hevesi olmayan şahısların bile, hazırladıkları bazı hareketli görselleri “kısa film” duyuru edilmesine de sebep olmuştur.
Canlandırma
Bir dönem kurmaca kısa film ile kıyaslanmaya kalksa da, canlandırma kısa film dediğimiz tür, aslen animasyon temeline dayanmaktadır. Bilgisayar teknolojisi ve ya %  el işçiliğiyle hazırlanan, 2 veya 3 boyutlu anime edilmiş eserler şekilde tanımlanmaktadır.
Kısa film, gevezelik yapmadan kısa zamanda çok aşırı şey anlatma esasına dayanır.
Kısa filmler kısa süre içinde oldukça çok şeyi anlatım edebilen yapıtlardır.
“Kısa filmin çekilmesinin sebebi, ekonomik kaygılar değildir. Kısa filmlerin süresi bir dakika ile altı yedi dakika arasında değişir. Kısa film başlı başına bir sinemadır. Kısa film, uzun filme atlama vasıtası şekilde görülmemelidir”
Ege üniversitesi iletişim Fakültesi’nin düzenlediği Uluslararası Kısa Film Günlerinde
istanbul Kısa Filmciler Derneği Kurucusu ve Başkanı Oktay GüZELOğLU
“Kısa film, algılama tarzlarına göre belgesel ve başka yapımlardan çok aşırı farklıdır. Yönetmen kendi kafasındakileri izleyiciye aktarıyor. Gerçekler tüm çıplaklığıyla değil, sanatsal bir dille anlatılıyor. işte kısa filmin güzelliği de burada yatıyor”
“Türkiye’de yeni bir tarz benimsenmeye başlandı.  bundan sonra Türk yönetmenler 3 cümlede dertlerini anlatabiliyorlar. çok aşırı fazla kurmaca yapmıyorlar. üstelik bu yapımlar seyirci de bulabiliyor. Son çağda çarpıcı eserleri ile dikkat çeken yönetmenler mevcut”
Ege üniversitesi iletişim Fakültesi’nin düzenlediği Uluslararası Kısa Film Günlerinde
ODTü Sinema bölümü öğretim görevlisi Thomas BALKENHOL
Kısa Film bana göre ; anlatım biçimi, kurgusu, senaryosu ve cazibe tekniğiyle yönetmenin kendisini kısa sürede anlatma, tanıtma biçimidir. Bir çeşit yönetmenin demostrasyonudur.
Bu nedenle filmin tekniği de anlatımı kadar mühim bir şeydir. Teknik bakımdan yetersiz filmler, yönetmenin yorumunun ve konunun anlaşılamamasına sebep olacaktır.
Hayri çöLAşAN ( Görüntü Yönetmeni )
Kısa filmin tabiatı icabı anlattığı hikaye ve ifade biçimi , uzun metrajdan çok değişik. Nicelikten ziyade bir nitelik farkı mevcut. Kısa filmin kara suları çok daha öteki diyebiliriz.
Tayfun Pirselimoğlu
Kısa filmin , bilinen sinema kodlarının dışında yahut en azından , bilinen sinemanın dışına taşması , araştırmaya yönelik olması lazım.
ümit ünal
Kısa filmde bir yapımcı ve ekonomik manada insanı zorlayan bir hal olmadığı için daha yaratıcı davranma şansınız var, bu da bir özgürlük piyasası oluşturuyor.
Cemal şan
Kısa film , uzun filmin annesidir . Uzun filimde yapılamayacak bir sürü şey kısa filimde çok fazla kolay yapılabiliyor.
Serdar Akar
Uzun metraj öncesi bir ısınma turu veya staj değildir . Yaratıcısına , uzunla kıyaslandığında çok daha serbestlik tanıyan bir tür.
Okan ünsür
Kısa film , ifade materyali sinemayla aynı olan ama lisan ,tavır ve tarz olarak sinemanın ve filmin diğer türlerinden ayrılan bir ifade aracıdır.
Kudret Sabancı
Anne , baba parası üzerine , arkadaş kıyağı soslu, acar ve yaratıcı prodüksiyon tasarımı oluşmuş filmlerdir kısa filimler.
ömür Atay
Yaratıcıları açısından tam anlamıyla bir özgürlük alanıdır. izleyici yönünden bakılınca ise derdini kısa sürede anlatım eden filmdir. ilk kısa filminizle kendi filme dönüşmüş halinizle yüzleşir, kendinizle daha somut bir biçimde uğraşırsınız.
Aydın Bulut
Bence başarılı bir kısa filmi uzun filmden ayıran en büyük özellik içinde barındırması gereken yalınlık ve zeka yoğunluğudur.
Hilmi Etikan
Kısa film daha kısa sürede, daha hür olmak bana göre . Kısa bir zaman ebedi bir özgürlük.
çağan ırmak
Uzun metrajla içinde ters orantısı olan bir alandır. süre kısaldıkça yapılacak artistik düzen ve öteki tüm şeyler çok fazla daha doğru ve iyi olması gerekliliğine doğru götürür. nedeniyse, ifade zamanı kısa ve olabildiğince özgürdür.
Soykut Turan
Uzun metrajdan tek farkı m. farkıdır.
Oktay Güzeloğlu
En kolay biçimde standart formların dışındaki şekli kastediyoruz.Kısa filim, imkanları, sınırları kısaca her şeyi zorlayabilme özgürlüğünün kapısını açık bırakır.
Mehmet Güreli
Kısa filmin bence diye bir tanımı olamaz diye düşünüyorum. Sinema nasıl evrensel bir kelime ise Türkçe karşılığını bulmaya çalışıyorsak aynı şey kısa film için de geçerli.
Nur Akalın
Bir derdin olmaktadır ve bunu kamerayla anlatırsın. Metrajı tam olarak piyasayla ilgili birşey, kısa yada uzun film filmdir.
özer Kızıltan
ön hazırlık ve cazibe süresinin daha kısa olması dışında kısa ve uzun metraj film çekmek arasında hiçbir görüntü çalışması farkı olmuyor.
Mehmet Aksın
Her şeyden öncelikle bir egzersizdir , bir tecrübe tahtasıdır. Uzun metrajın getirdiği oldukça çok zorunluluğu arasında barındırmayan yapısı gereği üreticisine ebedi imkanlar verir.
ümit Aral
Kısa film genelde ticari beklentisi olmayan filmler statüsüne giriyor. Böyle olunca da kısa filmler, daha bağımsız, belki daha yenilikçi, lakin daha çok öğrenme aşamasında yapılan işlerden oluşuyor.
Serdar Pehlivanoğlu
Klasik tanımı 30 dk. altındaki filmlere kısa film diyebiliriz. Bir uzun filmde ele alamayacağınız her anlatım biçimiyle aktarabilirsiniz meselenizi.
ilker Canikligil
Mayıs 2002 tarihinde Mega Movie’de yazdığım ilk yazıma Onat Kutlar’ın kısa filmi tanımladığı bir cümleyle başlamıştım. Bu hususi sayıyı benim için ciddi olan bu tanımla bitirmek istiyorum.
‘Kısa film sinemanın fideliğidir.’
Oku

Film Tarihi

By // Hiç yorum yok:
Film Tarihi

iki boyutlu imajların hareketli olarak gösterilmesi mekanizmasının varlığı 1860\`lı yıllara kadar geri gider. Bu yıllarda zoetrope ve praxinoscope denilen basit optik aygıtların gelişmişi olan aygıtlar kullanılmaktaydı.

Fotoğrafçılıkta hâlâ kullanılan selüloid filmin geliştirilmesiyle nesnelerin gerçek zamanlı hareketini yakalamak mümkün olmuştur. ilk versiyonlarda izleyicinin akış halindeki resimleri görmesi için özel bir aygıtın içine bakması gerekiyordu. 1880\`lere kadar olan gelişmelerle kameraların gerçek zamanlı görüntüleri yakalaması filme kayıt etmesi ve perde üzerine yansıtarak bütün bir izleyici kitlesine izletilmesi mümkün olmuştur. \"Hareketli resimler\" (motion pictures) denilen bu gösterilerde görüntüler üzerinde herhangi bir sinema tekniği kullanılarak oynanamamaktaydı.

ilk öykülü film 1902 yılında Georges Méliès vasıtası ile Le Voyage dans la Lune (Aya Seyahat) adlı filmle gerçekleştirildi. 19. yüzyıla kadar hareketli resimler tamamen görsel bir sanat olmasına karşın ilk sessiz filmlerin halk sebebi ile beğenilmişti. 20. yüzyılın başında filmler öyküsel bir yapı geliştirmeye başlanmıştır. Kamera hareketleri filmin hikâyesini daha etkili kılacak biçimde uygulanmaya başlandı. Filmler sessiz olduğundan seyirciler salon sahipleri filmdeki hikâyenin geçiş türüne göre müzik üretecek bir piyanist veya orkestra kiralamaya başladılar. 1920\`lerin başlarında çoğu film için bu amaçla hazır müzik listeleri oluşturuldu.
Oku

Film Eleştirisi

By // Hiç yorum yok:
Film eleştirisi filmlerin analiz ve değerlendirmesidir. çoğunlukla akademisyenlerce yapılan akademik eleştirmenlik ile gazete ve öteki medyalarda görülen gazeteci film eleştirmenliği biçiminde ikiye ayrılır.

Gazete, dergi ve kablolu yayıncılıkta görülen film eleştirmenliği temelde yeni yapımlara göz atıştır. Bu alanlarda yer piyasa eleştirmenlerin filmleri seyredip görüşlerini yayına hazırlamaları için önlerinde kısa bir süre bulunmaktadır. Bundan ötürü bu tarz eleştiriler, derin bir film analizi olmayıp izleyicileri filmin konusu, çeşidi, yönetmeni konusunda kısaca bilgilendiren ve filme karşı eleştirmenin tavrını (beğeni ve ya hoşnutsuzluğunu) gösteren tanıtıcı makalelerden ibarettir. Kitlesel tüketime giren aksiyon, korku ve komedi filmleri için yapılan eleştirilerin bu tarz filmlerin hasılatına yapabileceği etki azımsanamayacak boyuttadır. Kitleleri etkileme gücü itibarı ile gazeteci film eleştirileri, sinema sektöründe mühim bir yere sahiptir.

Akademik film eleştirmenleri ise filmlere daha akademik bir bakış açısıyla yaklaşır, filmi gerçek açıdan analiz etmeyi amaçlar. Bu tip çalışmalar film kuram yahut film çalışmaları şeklinde tanımlanmaktadır. Bu film eleştirilerinde filmin niçin yapıldığı, nasıl sürdüğü ve kişiler üstündeki etkileri anlaşılmaya çalışılır. Bu tip eleştiriler bilimsel dergilerde yada kitap şekilde yayımlanır.

Oku

KURALSIZ (INSURGENT) FİLM ELEŞTİRİSİ

By // 1 yorum:

KURALSIZ (INSURGENT) FİLM ELEŞTİRİSİ


Film konusu için :

Futüristik bir distopyada geçen hikayede, beş ayrıcalıklı gruba bölünen bir toplumun bütün yaşantısının bu hiyerarşik yapı üstünde yer aldığını ve belli bir yaşa gelen gençlerin kendileri için biçilen sınıflardan birine dahil edildiklerini  izlemiştik. Bu hiyerarşik yapılanma arasında kendine has ve az rastlanan bir gruba sahip olan Tris ise, öykünün finalinde hem çevresindeki müşterilerini hem de işleyen bu düzeni değiştirecek güce sahip olduğunu farketmişti.

Veronica Roth’un öyküsünden sinemaya aktarılan serinin devam filminde ise; Tris’in şahsi tercihinin  sonucunda bir devrim hareketi başlatığı sürecinde, yayılan bu isyanın hiyerarşik sistemi yavaş yavaş çözerek, var olan düzenin değişmesine şahit olacağız! Mücadeleye kaldığı yerden devam edecek olan Tris’in yolculuğunun bu ikinci kısmında perdeye taşıyacak ad ise, yönetmen Robert Schwentke olacak.



Kuralsız Film Eleştirisi :
işlerimden ötürü gidemediğim Kuralsız filmine sonunda bu pazar gidebildim. Filmi ıMAX şekilde izledim bu benim ilk ıMAX deneyimimdi.Filmin vizyon tarihinden 2 gün geçmesine rağmen talep yoğundu sinemada adım atıcak yer yoktu. Filmin izleyici kesimi 14-20 ıslak ortalamasındaydı  Açıkcası bu kadar kadar düşük olmasını beklemiyordum.ıslak ortalamasının bu kadar düşükte olması küçük bir sevişme sahnesinde kıkırdamalara neden olmuştu.Buda rahatsız edici bir şey

Bir edebiyat uyarlaması olan Açlık Oyunları (Hunger Games) Serisine benzerliğiyle tartışılan Uyumsuz Serisi içinde aslında bir kaç ciddi fark var. Bireyci anarşizm düşüncesi yolunca ilerleyen Uyumsuz Serisi ile kurtuluşu gruplaşmada ve kolektivizmde gören Açlık Oyunları Serisi arasındaki bu karşıtlık, iki serinin de aynı değerde mühim olduğunu belirtiyor .

Film başlarda durağan bir şekilde ilerleme katetmesine karşın ikinci yarıda daha aksiyon dolu sahneler görmeye başladık. Filmde ki görsel ve müziksel efektler gayet başarılıydı sanki film yalnızca onlardan oluşuyormuş gibiydi .Filmde ki düş evreni ve Dünya evreni içinde ki karıştırmalar çok aşırı fazla devam ediyor. şuan hangisindeyim? Gerçek misin sen? düş mı görüyorum? Bu hadise işe bir güzellik katıyor fakat bu kadar çok olması da çok hoş değil yani. Alın şu inceptionda ki totem için kullanılan topaç’ı çevirin kardeşim.





Yeni toplulukları da bize tanıtması hoştu bilhassa Dürüstler topluluğu favori topluluğum oldu diyebilirim. O enjekte edilen serum ne hoş şey öyle. Bir saniye de kafayı buluyorsunuz. aslında o kadar kana hızlı karışan bir şey var mıdır acaba.



Bu yakın süre çıkan gençlik filmlerinde verilmek istenen bir ana sosyal mesaj mevcut. Otoriteye karşı gel! Bu mesajla herhalde isyan çıkaracaklar.  Türkiye’nin buna ihtiyacı bulunmamakta . Biz GEZi ile mevcut olan otoriteye karşı gelebildiğimizi kanıtladık ama bu sosyal mesaj sonrasında sadece bir fikir ortaya çıkıyor. Bu da ” mevcut OLAN iKTiDAR YıKıLıNCA NE OLACAK? YERiNE KiM GELiCEK”  filmde de bunun cevabını arıyor yalnız bulamıyor. Bunu bende merak ediyorum şimdi yaptılar yapcaklarını ne olacak?

Film oyunculukları kötü değildi o kadar görsel efekt içinde fark edilmediler resimde ki beyaz ışık sıkıntısı gibiydiler. Tek anladığım Shailene Woodley’e kısa saç yakıştığı. Daha bir tatlı olmuş sanki.

Shailene Woodley
Shailene Woodley


gene zor kararlar veren ve aksiyon dolu dövüş sahneleri oluşturan bir karakteri böyle tatlı bir biçimde oynamak zor olsa gerek ama mimiklerini iyi kullanan bir oyuncu. Sevinmesi , üzülmesi ,kızması uzaklardan bakınca dahi anlaşılan birisi ‘tıpkı Yıldızın Altında” filminde bunu bize kanıtlamıştı gerçekte.







ansel elgort
ansel elgort


Bir diğer değinmek istediğim oyuncu ise “Ansel Elgort”. gerçekte oyunculuğu değil rolüne değinmek istiyorum. Bildiğimiz üzere Bilgelik topluluğunda. Tekrarlıyorum Dostluk değil! Buna rağmen kardeşinin ölümünü izleyebilecek bir benlik. Gerek trende gerek ise test sırasında sesi çıkmadı arkadaşımızın. Kitapta da böyle mi çok merak ediyorum. biri bilgilendirirse sevinirim.











Filmin müziklerine diyecek laf yoktu. O adrenalin dolu zam

kelime sayısı: 557
Oku

Yeni başlayanlar için sinemada eleştiri : Bir Film Nasıl Eleştirilir?

By // Hiç yorum yok:

Yeni başlayanlar için sinemada eleştiri (4): Bir Film Nasıl Eleştirilir?


Soruşturmanın Yönetmenler bölümü gerçek, yaşanan tartışmaların en somut dışavurumu anlamında sinema tarihimize geçen bir diğer belge niteliğinde. dergi, aynı eleştirmenlere olduğu bu gibi, yönetmenlere de bir sıra soru hazırlıyor ve yönetmen-eleştirmen ilişkisini açığa çıkarmayı düşünüyor. ancak bir grup yönetmenin tutumu yoğun şekilde enteresan.


  film eleştiri

önce sırasıyla soruları inceleyelim:

1. Sinema eleştirmesinin de edebiyat, resim, müzik eleştirmeleri bunun gibi az çok “ihtisaslaşmış” kişiler vasıtası ile yapılması gerektiği konusunda ne düşünüyorsunuz? Bir eleştirmecinin taşıması gereken nitelikleri aşağıdaki verilere göre nasıl sıralarsınız?

a) Yazarlık yahut gazetecilik yeteneği bulunmak

b) umumi kültürü kuvvetli bulunmak

c) Sinema ile ilişkisi kuvvetli bulunmak

d) Sinema tekniğini derinlemesine bilmek

e) Sinemayı sevmek

2. Sizce sinema eleştirmesi estetik yada etik bir yönteme mi dayanmalı, yoksa ‘an’ın izlenimlerini mi yansıtmalıdır?

3. Sizce sinema eleştirmesi

a) Amaçlarında

b) Olanaklarında modern midir?

4. Bir filmin ticari başarısı üzerinde eleştirmenin etkisinin önemi sizce nedir?

5. Sinemanın sanat yönü ile alakalı gelişmesi üstünde eleştirmenin doğrudan ya da dolaylı bir etkisi olduğunu sanıyor musunuz?

6. Sizce eleştirmenin Türk sinemasına etkisi ne olmuştur? Nedir, ne olacaktır?

7. Sizce sinemacı-eleştirmeci ilişkileri nasıl olmalıdır?

8. Türk eleştirmesinin bugünkü durumu sizce nedir?

9. Film yaparken eleştirmeyi göz önüne alır mısınız?

on. Eleştirici etkinliğin sizce önemi nedir?


Memduh ün
zamanın koşullarına göre epey bir nitelikli ve 60’ların sinema coğrafyasının keşfine büyük yararı olacak yanıtların, Türk Sinematek Derneği ile kimi yönetmenler içinde bir süreden buyana var bulunduğu anlaşılan gerilimi ortaya çıkarması, 2000’lerden geçmişe doğru baktığımızda hayli garip gelebilir.

işte, aralarında Türk sinemasının pek aşırı önemli isminin olduğu; Memduh şöhret, Atıf Yılmaz, Metin Erksan, Lütfi Akad, duygu Sağıroğlu, Alp Zeki Heper, Osman Seden ve Halit Refiğ’in müşterek imzalarıyla Türk Sinematek Derneği Yönetimi’ne gönderilen agu zemberek açıklamalar:

9 Haziran 1967 tarihli soruşturmanıza cevaptır:

Kuruluşundan beri Türk sineması için olumlu bir tek davranış göstermeyen Türk Sinematek Derneği’nin Türk sinemacıları aleyhindeki ısrarlı tutumu, bizleri bu kuruluşun teşebbüslerini şüphe ile karşılamaya yöneltmektedir.


Atıf Yılmaz
Derneğin ülkemizi ziyaret eden yabancı sinema adamlarına Türk sinemasını jurnal etmek; radyo ve basın aracılığıyla ve kamu efkarını Türk sinemacılarına karşı kışkırtmak; aydınları Türk sinemasından kopartmak; açık oturum bahanesiyle çağrı ettiği Türk sinemacılarına hakaret törenleri tertiplemek; Yeni Sinema dergisinde Türk sineması üzerine yanlış ve maksatlı yayın yapmak; Türk sinemacılarının gönderdiği cevabî yazıları dürüstlüğe sığmayan bir tarzda arka çevirmek; Türk sinema iş teşekküllerinin üzerinden aşıp yabancı ülkelerde gerek festivaller, gerek Türk filmleri gösterileri için tek merci olmaya yeltenmek benzeri olumsuz davranışları göz önünde tutularak bu soruşturmanın hangi maksada hizmet etmek üzere tertiplendiği anlaşılamamıştır. Gerek bütünüyle Türk sinemasına, gerek şahıs olarak Türk sinemacılarına devamlı ve ısrarlı düşmanca tavır takınan Türk Sinematek Derneği ve onun yayın organı Yeni Sinema Dergisi ile işbirliği yapmayı reddediyoruz.

Yönetmenler cephesinde yalnızca Erdoğan Tokatlı ve Fevzi Tuna’nın katıldığı soruşturmada belki hiç ummadıkları, belki de önceden tahmin ettikleri bir açıklamayla karşı karşıya kalan Yeni Sinemacılar; hiç de yenir yutulur olmayan ithamlara karşı yoğun şekilde uzun bir cevap veriyorlar. Ana hatlarıyla özetlersek:

Eleştirme sayısı için yukarıdaki cevapta imzaları bulunan yönetmenlerin verdikleri karşılık bizi şaşırtmadı. Bu cevap, kendilerine uzun yıllardır bel bağlanan, eserlerine önem verilen, yerli sinemanın yozlaştırıcı şartlarıyla sinema sanatı arasında bir uzlaşma noktası aradıkları için iyi niyetle izlenen bir kaç sinemacının bugün içine düştükleri çaresizliği, tıkanıklığı, şaşkınlığı ibretle önümüze sermektedir.


Erdoğan Tokatlı
…Amaçları son derece açık olan eleştirme ve uyarı yazılarımızın karşılığı, okuyucularımıza aksetmeyen suçlamalardan ve yanlış hücumlardan ibaret kalmıştır…Yukarıdaki suçlamaların hiç birisi cevap verilemeyecek kadar gerçeklere aykırı olduğu halde okurlarımızda küçük ölçüde de olsa uyanacak bir kuşkunun gölgesini silmek adına birer birer cevaplıyoruz:

1. Dernek, kuruluşundan bu yana Türk sinemacıları aleyhine “ısrarla” bir tutum takınmamıştır. (Yeni Sinema’cılar, geniş açıklamada, Türk Sinematek Derneği’nin kuruluşundan derhal sonra yani 1966 yılı Eylül ayında yönetmenlere birer çağrı metni gönderdiklerini ve işbirliği önerisinde bulunduklarını açıklıyorlar. ayrıca Berlin Film Festivali Yöneticisi Alfred Bauer’in isteği üzerine yukarıdaki yanıtta imzaları bulunan üç yönetmenin üç filminin -Lütfi Akad/Hudutların Kanunu, Atıf Yılmaz/ölüm Tarlası ve his Sağıroğlu/Bitmeyen Yol- festivale yollanırken hiçbir menfi tepkiyle karşılaşmadıklarını belirtiyorlar.


Jean Douchet
2. ‘ülkemize gelen yabancı sinema adamlarına Türk sinemasını jurnal etmek’ suçlaması düpedüz gerçeğe aykırı bir karalamadır. (Bu maddede de yukarıdakine paralel şekilde yönetmenlere uluslararası platformlarda destekçi olunduğu, Cahiers du Cinema yazarı Douchet’ye özel bir gösterim yapıldığı açıklanıyor.)

3. ‘Açık celse bahanesiyle çağrı ettiği sinemacılara hakaret’ iddiasına gelince, bu açık oturum Haziran 1966 toplantısında, bizzat yanıtta imzaları olan yönetmenlerin teklifi ile gerçekleşmiştir. (mecmua, belirtilen toplantıda yapılan eleştirilerden bazılarının -ismi açıklanmayan- iki yönetmeni rahatsız ettiğini açıklıyor ve gerçek hakaretin yapılan eleştiriler değil düşüncelerini merak eden topluluğu hiçe sayarak toplantıyı terk etmek olduğunu iddia ediyor.)

4. ‘Aydınları Türk sinemasından koparmak’ suçlamasına cevap vermiyoruz. (Gerekçe, ‘aydın’ın güdülen değil, düşünen bir insan olması ve eğer bir kopma varsa, sorumlusu kötü filmler…)

Yaklaşık 9 madde boyunca süren açıklamalar, yönetmenlerin sert yanıtlarından hiç de aşağı kalmayan şu son sözlerle noktalanıyor:


Yılmaz güney
Yeni Sinema, sırf Türk sinemasında bir çağa işaret etmekle kalmamış, bütün dünyada yükselen ‘düşünme / sorgulama / değiştirme’ anlayışına enlem şekilde ‘mevcut olanın yerine yeni ve çok fazla daha insani olanı koyma’ arzusunun temsilciliğini yapmıştır. 60’ların ‘özgürleşme’ çağrısının sinemasal bir yansıması şekilde da nitelendirilebilecek olan mecmua, sinema yazınımızın eleştiri anlayışının da ilk önemli belgelerine ev sahipliği yapmıştır.

Günümüzden bakıldığında, 40 küsur yıl evvela yazıldığına inanılmayacak kadar yenilikçi bir anlayışın ürünü olan yazı, inceleme ve değerlendirmeler, meraklıları için hala tekrar okumalar açık metinler şekilde yerli yerinde durmaktadır.

gene zamanın sinemasal rüzgârının da etkisiyle model şekilde Yeni Dalga’yı ve “Cahiers du Cinema”yı eksen almasına karşın, devrimci sinema anlayışına irak kalmayan; Rocha’ları, başyapıtlarına doğru giden yolda Yılmaz Güney’leri anlamaya çalışan derginin zamanımız sinema yazının gerisinde durduğunu iddia etmek haksızlık olarak nitelendirilmelidir.

incelememizde ciddi bir yer tutan eleştirmen / yönetmen gerilimi ise 60’larda, bugünkü sinemasal ortamın çok fazla daha ilerisinde olduğumuza işaret şekilde algılanabilir.

Döneminde böylesine bir işlev üstlenen bir derginin 40 sene önce başardıkları, söyleyin az şey mi?…
Oku

Film Eleştiri Özellikleri

By // Hiç yorum yok:

Film Eleştiri Özellikleri


Forumda bazı zamanlar eleştiri bekleyen taraf ile eleştiri yapan yan arasında yapılan değerlendirmeler konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. üzücü diyaloglar duygusallıkla karışıyor ve lüzumsuz yıpranmalara neden olabiliyor. Bu tür yürek titreten olaylar için misal alınması gereken bir yazı olsun niyetiyle, eleştiri nedir, nasıl yapılıyor soruları aşağıda cevaplanmıştır. Paylaşılan filmlerden, bir çok fazla konu için yapılan yorumlara kadar dikkat etmemiz gerekenler.

Eleştirmek, bireyin bir olay ve bir hal hakkındaki düşünce ve görüşlerinin bir başkası yönünden değerlendirilmesidir. Değerlendirmek kavramı, tetkik, analiz ve yorumlamak kavramlarını içermektedir.

Eleştiren kişi kendi düşünsel yapısına, sahip bulunduğu bilgi ve düşünce seviyesine, bilgi analiz tekniklerine ve bunlardan netice çıkarma yeteneklerine göre hadise yada durumla ilgii kanaatini söyler.

Eleştiri bir olaya yahut bir duruma farklı açılardan bakabilmenin sonucudur. Tespitler olumlu ve menfi olabilir.


Eleştirinin, Eleştirilene Faydaları

1. Eleştiriler, eleştirilene çalışmasını zenginleştirme dinamiği kazandırmış olacaktır.
2. Lehte ve aleyhteki görüşlerle, yapılan faaliyetin irdelenerek geliştirilmesine destek verilmiş olacaktır.
üç. Eleştirilen, aldığı eleştirilerin etkisi ile çalışmasını yine düşünecek, gözden geçirecek ve tatmin edici bulgular içeren daha etraflı ve daha varlıklı bir çalışma yaratma olağını elde edecektir.


Eleştiri Yapılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

1. Eleştirilecek konunun ne olduğunu yeterince anlamak gerekir.
2. Eleştiriyi bir yöntem çerçevesinde yapmak gerekir.
üç. Yapılacak tespitler, sağlam temellendirmelere dayanmalıdır.

kelime sayısı: 184
Oku

Eleştiri Nasıl Yapılır?

By // 7 yorum:

Film incelemesi nasıl yazılır? 


Bir film inceleme yazısı oluşturmak istiyorsunuz, fakat nasıl yapacağınız konusunda sıkıntımı çekiyorsunuz? Başlığımız altında film inceleme yazısı oluşturmak için adım adım sizlere destekçi olabilecek önerilerimiz olacak.


ilk Adım: Başlamadan öncelikle ;

incelemenize başlamadan önce seçtiğiniz film konusunda biraz bilgi toplamanızın size epey bir büyük bir katkısı olacaktır. örneğin; filmde rol saha oyuncuların daha önceki film tecrübeleri nelerdi, Oyuncular arasında ödül elde eden varmı, Yönetmenin çektiği öteki filmleri neler, yönetmenin kendine has belirgin bir tarzı varmı, anlatılan hadise tarihi mi yahut bir kitaptan uyarlama mı gibi size yardımcı olacak bu bilgiler hem iyi bir inceleme yazısının aslını oluşturacak hemde yazıyı okuyan okuyucular için bilgilendirici kalite taşıyacaktır.

ikinci Adım: Filmi izledikten Sonra ;


1- Filmi ifade eden cümle

incelemeye karar veridiğiniz filmi izlediniz. Başlangıç özetine başlayacaksınız.ilk şekilde filmi bir cümle ile özetlemeye çalışın, unutmayın ki bu tümce aslında filmin anafikrini temsil edecektir. Film esnasında, film konusu için anlık notlar almanın yazınızı oluştururken yardımı dokunabilir, üşengeç olmayın.
Filmi eleştirirken sebeplerinizi göstermeyi asla ihmal etmeyin. örnek olarak, bir komedi filmi izlediniz ve yeterince gülünç olmadığını düşünüyorsunuz \"komik değildi\" benzeri bir tümce yerine, \"diyaloglar özensiz seçilmişti ve film olması gerekenden aşırı daha uzundu, bu nedenden yeterince eğlenmedim\" benzeri bir tümce seçerseniz eleştiriz bir temele dayalı olacaktır.

2- Okuyanı Etkileyin!

Yazıya hep size göre filmin en kuvvetli repliğinden alıntı yaparak başlayın. Repliğin sizde uyandırdığı duyguyu, film içinde nasıl etkileşim yarattığını ve çağrışım oluşturan benzer repliklerden örnek vererek paragrafınızı olabildiğince güçlü kılın. Paragrafın sonlarına doğru kendi şahsi görüşlerinize yer vermeyi unutmayın.

3- özetleme

Film özetini olabildiğince kısa tutun. Film konusu için esas düşüncelerinize yer verin ve kilit ciddiyete sahip ayrıntıları vermekten sakının. özellikle filmin sonu meselesinde tek kelime bile etmeyin.

4- Düşüncelerinizi destekleyin

Film konusu için görüşlerinize destek olabilecek ilave doneler meselesi için bilgi vermekten çekinmeyin. izlenilen film bir aile filmi mi, kız arkadaş ile yan yana izlenebilir mi, Cinsel ve ya şiddet içeriğinin boyutu hakkında bilgilendirici olun. ilave bilgiler ile okuyucunuzun güvenini kazanacaksınız.

5- Eğlenceli Olun

inceleme yazısı yazıyorsunuz diye sıkıcı olmak durumunda değilsiniz elbette. Sıfatlardan, deyim ve atasözlerinden, örneklemelerden yararlanarakta anlaşılır bir zayıflama yazısı oluşturabileceğinizi unutmayın.


Son Adım: Değerlendirme ;

Değerlendirmenizi yaparken kendinize ve okuyucunuza karşı dürüst olun. Ne sevdiğiniz bir oyuncu var diye torpil geçin ne de sevmediğiniz bir oyuncu yer almaktadır diye filmi yerden yere vurun. Dürüst olmanın hem okuyucunuz hem de sizin için hep olumlu sonuçlar doğuracağını aklınızdan çıkarmayın.

ikaz ve ipuçları


* Konu özetini olabildiğince kısa tutun.

* Filmin kritik sahneleri konusu için yorumdan irak durun, özellikle de sonu meselesinde!

* Yazınıza filmi izledikten hemen sonra başlamayın. Biraz zaman geçmesine izin verin. Böylece duygusal yorumlardan olabildiğince irak durmuş olacaksınız.

* Düşüncenizi destekleyecek ayrıntıları vermekten çekinmeyin.

* Değerlendirmede dürüst olun.

Oku

Film Eleştirme Kılavuzu

By // 1 yorum:

Film Eleştirme Kılavuzu


Bu rehber, film seyredenlerin bir eleştirmen benzeri düşünmelerine ve film konusu için eleştiri yazmak isteyenlerin daha tutarlı eleştiriler yapmalarına destekçi olmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu kılavuzdaki bütün maddelerin her filmi kapsamayacağı da akıldan çıkarılmamalıdır.

sıhhatli bir film eleştirisi yapabilmek için herşeyden öncelikle izlenen filmi içerik, şekil ve kişisel Tepkiler açılarından irdelemek gerekir. içerik ve şekil ana başlıkları da kendi içlerinde Tem’a, olay ve Tipler ile Oyun, Dekor, Sinematoğrafik Uygulama, Akış-Kurgu ve Ses benzeri altbaşlıklar halinde incelenir. bütün bunlardan sonra eleştirmen, eleştirisine, kendi şahsi Tepkiler‘ini ekler. Buradaki tüm maddelerin her filmi kapsamayacağı açıktır; lakin bazı filmler için de bu maddeler eksik kalabilir. işte iyi bir eleştirmenden beklenen, bazı filmler için eksik kalan bu maddelerin yerine yeni maddeler ekleyebilmesidir



A. içerik

1. TEM’A (ANAFiKiR)

a) Filmde umumi bir tem’a (anafikir) veya mesaj varmı? (Sosyal bir yorum, felsefi bir fikrin incelenmesi, belirli bir gerçeğin açıklanması, bir dizin araştırılması, belirli bir süre ve mekana ait garipliklerin ve tersliklerin incelenmesi, ruhsal bir hal, tarihten yahut tarih öncesi dönemden bir kesit, tabiat insan ilişkisi, yalnız tabiat, vb…)

b) Tem’a, gerçekçi ve doğru metre? (mt. Dai’daki soykırım haklıydı ve ya Hitler Musevileri öldürmekte haklıydı benzeri tem’aların işlendiği filmler, ne kadar iyi işlenmiş olursa olsun, sanatsal bir yapıt değildirler.)

c) Tem’a entellektüel ve felsefi manada yeterli kadar talep çekimli mi? (Salt savaş kötüdür tem’asını işlemek kalıcı bir sanatsal eser ortaya çıkaramaz. halbuki Hiroşima Sevgilim, bize savaşın hem yenen hem de yenilen nedeni ile ne kadar kötü ve saçma olduğunu anlatması bakımından kalıcı sanatsal bir yapıttır.)

d) Tem’a sanatsal bir nihilizmi mi (hiçlik-yokluk) yansıtıyor? (Sanatsal nihilizm bilhassa bizim ülkemiz için geçerli olmamalıdır. arka kalmış bir ülkenin sinema sanatçıları olarak, bizler her yaptığımız filmde tutarlı bir tem’a işlemek, seyirciye bir mesaj vermek zorundayız)

e) Filmde toplumsal davranış ve ya tutumlar, insancıl değerler varmı?

f) Filmdeki fikirler, düş gücüne dayanılarak mı; yoksa karakter sergilemesi, aksiyon, kamera hareketleri, kurgu, vb. yoluyla mı sunuluyor?

g) Aksiyon ile diyalog (ya da sözlü anlatım) içinde bir denge var mı?

h) Fikirler; açık, gerçekçi ve mühim mi? semboller (simgeler) kullanılmış mı? uygulanan işaretler anlaşılabilir bunun gibi mi? Anafikir ile çatışan semboller de var mı?

i) Film salt bir sorunu m. ortaya koyuyor,yoksa tıpkı sürede bir çözüm de getiriyor metre?

j) Film esas olarak olumlu bir beceri mi öğretiyor ?

k) Film temel olarak bilgi mi veriyor?

l) Film esas şekilde ikna etmeye mi yönelik? Siz ikna oldunuz m.?

m) Film esas şekilde eğlendirmeye mi yönelik? Siz eğlendiniz mi?

n) Filmi pasif olarak mı izlediniz, yoksa filmdeki fikirleri anlayabilmek için düşünmek zorunda mı kaldınız?

2. olay

a) Kısaca ne oluyor? ikincil olaylar da varmı?

b) Konu gerçek mi,düş mi? yoksa ikisinin karışımı mı?

c) iyi belirlenmiş bir çatışma veya mücadele varmı? yoksa yalnızca dağınık ve tutarsız olaylar mı görüyoruz?

d) hadise kolaylıkla anlaşılabilyor metre?

e) Aksiyon nasıl? (çok hareketli, orta, durağan, ve ya karışık)

f) Olaylar hızlı mı, yavaş mı akıyor? (olayların hızı) değişiyor mt.?

g) Olaylar; doğal – yapay, mantıklı – mantıksız, planlı – raslantıya bağlı, vb.mi?

h) Olaylar, etki ve tepki ile biribirine bağlı mı?

i) Düğüm noktası etken bir şekilde çatışmayı çözümlüyor metre?

j) çatışma bir şiddet eylemi mi, yok ise saklı bir psikoloji mi? yoksa her ikisi de mi?

k) çatışma mühim sorunları mı kapsıyor, olmadan saçma-sapan, önemsiz şeyleri mi?

l) Beklentilerin tersine çıkması ve ya ima varmı?

m) Olaylar ne bu gibi duygular uyandırıyor? (merhamet, şiddet, bezginlik, neş’e, vb.)

n) Filmde \"öykü boşlukları\" var mı?

o) Filmde nefesleri kesen bir izleme (takip öğesi) var mı?

p) Filmde seyirciyi etkileyen kitle hareketleri var mı (grev, nümayiş, gösteri yürüyüşü, vb.)

r) Suç, şiddet ya da seks bilgileri çok mı kullanılmış?

s) Filmde güldürücü rahatlamalara da yer verilmiş mi?

3. TiPLER (KARAKTERLER)

a) Birincil ve ikincil tipler kimler?

b) Tiplerin ana aksiyonla ilişkileri yakın şekilde mı, yok ise dağınık şekilde mı kurulmuş?

c) Tipler değerleri mi simgeliyor? (zenginlik, yoksulluk, ihtiras, iyi kalplilik, vb.)

d) Tipler nasıl? (Gerçek – gerçekdışı, uyumlu – uyumsuz, güçlü – zayıf, yaşam dolu – bezdirici, çekimli – itici, iyi – fena, statik – dinamik, gelişen – durağan, ikna edici – şüphe uyandırıcı, bireycil – toplumcu, tipik – atipik, pratik – karmaşık, sentimental (aşırı duygusal) – maddeci, anlamlı – anlamsız, sahte – inandırıcı, vb)

e) Tipler derhal mi, olmadan giderek mi belirleniyor?

f) Başrol oyuncularının herhangi birinin seçiminde trajik bir hata varmı?

g) Tipler evrensel mi evrensel olmayan tipler de var mı?

h) Olaylar insana bağlı şekilde mı gelişiyor? Olayların odak noktası şahıs mi, etraf mi, toplum mt.?

ı) Tipin davranışları, kabul edilmiş standartlardan saptığında, O’na halâ \"kişi\" diyebiliyor musunuz?

j) kişinin yaşı O’nun etkinliğinin artmasında rol oynuyor metre?

k) Tipler içinde bulundukları toplumsal statüyü gerçekçi olarak yansıtabiliyorlar mı?

l) Oyuncular hangi güdülerle hareket etmekteler? (Zenginlik, başarı, güçlülük, kendini beğenme – egoizm, özveri – altruizm, korku, açlık, seks, vb)

m) Bu güdüler göze çarpan mi, yoksa eksik mi?

n) Tiplerin çizimi derin mi, yüzeysel mi?

o) Basma kalıp kişilikler varmı? Varsa bu kişilikler tiplerin gelişimine yardımcı mı oluyor, yoksa gelişimi engelliyor metre?

B. şekil

1. OYUN

a) Oyuncular, iç duygularını dışa yansıtmakta başarılı oluyorlar mı?

b) Oyun \"Sinema Anlatımı\"na mı, yoksa \"Tiyatro Alatımı\"na mı müsait?

c) Diyalog (yada sözlü ifade) nasıl? (Esprili, güldürücü, akılcı, düş gücüne dayanan, yaratıcı, duygusal, açık, bitkisel, ağır, etkin vb)

d) Jestler, filmsel olarak etkili mi?

e) Aksiyon, diyalog (veya sözlü ifade) ve kamera ahenk arasında mi?

f) Objeler, oyuncu yada simge olarak da kullanılmış mı?

2. DEKOR

a) Sahnelerin dekorları neyi yansıtıyor? (Zenginlik, yoksulluk, tabii güzellik, ofis, eğlence, vb)

b) Dekorlar gerçekçi (realistik) mi, yoksa masalsı (fantastik) mı?

c) Dekorlar enteresan mi,olmadan sıkıcı mı?

d) Dekorlar tem’aya destekçi olmaktadır m.?

e) Dekorlar inandırıcı mı,yoksa yapay mı?

f) Sahne(ler); sesli cazibe yapılan bir stüdyo mt., yok ise bitkisel bir mekan mı?

g) Hava koşulları (yağmur, kar, fırtına) olayın bir öğesi mi, yoksa ruh halini yansıtmada kullanılmış birer araç mı?

üç. SiNEMATOGRAFiK UYGULAMA (KAMERA)

a) Filmsel süre ve filmsel mekan (feza) etkili olarak kullanılmış mı? yok ise film, uygulanan sınırlı kamera açıları dolayısıyla daha aşırı bir tiyatro oyununu mt. anımsatıyor?

b) Filmin bir üslûbu var mı? (Romantik, gerçekçi, hayalci, samimi, neo-realist, soyut, şiirsel, simgesel, yorumsal vb

c) Filmde yeni sinematik buluşlar var mı? (mesela, alışılmışın dışında bir kompozisyon, olağan dışı kamera uygulamaları, vb)

d) Filmin jeneriği nasıl? (düz biçimde ve alışılagelmiş; seyirciyi filmin ruh haline sokacak türden, vb)

e) Kamera hareketleri ile oyuncu haretleri uyumlu m.?

f) Rahatsız edici kamera hareketleri varmı? Yani, kamera, kararlı ve tutarlı mı?

g) Görüntüleri net saha derinlikleri konuya müsait m.?

h) \"ilgi merkezleri\" gerçekten talep merkezi mi?

ı) Optik ve mekanik yaklaşma ve uzaklaşmalarla kaydırmalar anlamlı ve tutarlı mı?

j) çerçeve kompozisyonları ilginç ve tatmin edici mi?

k) Mercekler, odak uzaklıklarına göre müsait yerlerde kullanılmış mı? özellikle portre çekimlerinde odak uzaklığı müsait mercekler kullanılmış mı?

l) Fon ön plandaki ilgi merkezini dağıtıyor metre?

m) ışıklandırma sahne ve plana müsait metre?

n) ışıklandırmada yapaylık göze çarpıyor metre?

o) Ruh halini yansıtan ışıklandırmalar etkili mi?

p) tabii mekanlarda ve dışarda gündüz çekilen \"gece\" sahneleri inandırıcı mı?

r) Optik efektler başarılı olarak ve yerinde kullanılmış mı?

s) \"Yavaşlatılmış\" ve ya \"hızlandırılmış\" hareketler varmı? Varsa, bu hareketler yerinde kullanılmış mı?

4. AKış VE KURGU

a) anlatım tekniği başarılı mı?

b) Akış Planı dinamik mi, statik mi, olmadan ikisinin karışımı mı?

c) Kurgu hızlı mı, yavaş mı?

d) Sahneler ve projeler müsait senelerde yeterince uzun, müsait senelerde da yeterince kısa mı?

e) iç ritm hızlı mı, yavaş mı?

f) hariç ritm hızlı mı, yavaş mı?

g) Kurgu ritmik mi?

h) Bağlantılar ilginç,anlamlı ve tıpkı sürede anlaşılabilir benzeri mi?

i) Oyuncuların tepkileri (tepki planları) her zaman anlaşılabilir bu gibi mi?

j) Bölümler (sekanslar) açık-seçik mi? olmadan, zaman-süre ne olup bittiğini anlamakta güçlük çektiğiniz oluyor m.? Bu anlama güçlüğü ilginizi artırıyor m., yok ise dağıtıyor mt.?

k) Ruh halini yansıtan sahne ve projeler konunun gelişimini unutturacak kadar çok mt.?

5. SES

a) Ses’in yüksekliği dengeli mi?

b) Diyaloglar (veya sözlü anlatım) açık ve anlaşılabilir gibi mi?

c) Müzik, ses efektleri ve aksiyon uyumlu mt.?

d) Diyalog (ve ya sözlü anlatım) film için ne derece önemli? Yani,film ses kuşağı olmadan izleseydiniz, olup bitenleri yine anlayabilir miydiniz?

e) Ses efektleri sizde nasıl bir izlenim bıraktı? (bitkisel, suni, bozuk – eşlemeli, eşlemesiz – non-senkron-, perspektif bozuk, vb)

f) Müziğin filme katkı derecesi nedir?

g) Müzik hep fonda mı? olmadan zaman-süre yükselip kendini duyurabiliyor metre?

C. kişisel Tepkiler

1. Yapımcı ve ya yönetmen niçin konuyu bu şekilde işlemiş? Siz olsaydınız, tıpkı konuyu nasıl işlerdiniz?

2. Filmi bir tüm şekilde izlemenizi engelleyen fena kullanılmış unsur yada ögeler var mıydı? (kötü ses, fena kurgu, kötü kamera hareketleri, vb)

3. Filmin üzerindeki etkisi ne oldu? (Hoşlandınız, şaşırdınız, çok aşırı etkilendiniz, iğrendiniz, donup kaldınız, yaşamınızı tazelediniz, ruhunuzu zenginleştirdiniz, vb) NiçiN?

4. Filmdeki eğlence öğesi çok fazla metre fazlaydı?

5. Filmde savunulan görüşe ya da görüşlere katılmasanız dahi, filmden hoşlandınız mı? NiçiN?

6. maksimum aklınızda kalan plan (çekim), sahne, hadise ve karakterler hangileri? NiçiN?

7. Mantıksal şekilde açıklayamayacağınız başka tepkileriniz de varmı?

——–

Yukarıdaki sorulara vereceğiniz yanıtlar; bir filmi eleştirirken kullanabileceğiniz dikkat çekici başlı ipuçlarını oluşturacaktır. mühim olan, bu ipuçlarını iyi değerlendirmek ve sonuçta bir senteze varabilmektir.

Başlangıçta da belirtildiği bunun gibi, bu soruların bir bölümü bazı filmler için bir mana anlatım etmeyecek; yahut, bunun bilakis olarak, bazı filmler için de bu sorular yetersiz kalacaktır. Her iki durumda da bir eleştirmen olarak vazife yine size düşüyor: Yeni sorular, yeni yanıtlar bulun. Başarılar.

film eleştiri
film eleştiri


Oku

Film Eleştirisi Nedir

By // 1 yorum:

Film Eleştirisi


Film eleştirisi filmlerin analiz ve değerlendirilmesine verilen isimdir. Genellikle akademi derecisinde ki kişiler tarafından yapılmakta olan akademik eleştirilerde ile gazete ve diğer sosyal medyalarda görülen gazeteci film eleştirmenliği şeklinde ikiye bölünür.
Gazete, dergi ve kablolu yayıncılıkta görülen film eleştirmenliği temelde yeni filmlere göz atar. Bu alanlarda yer alan eleştirmenlerin filmleri seyredip görüşlerini yayında sunmaları için önlerinde kısa bir zaman vardır. Bundan dolayı bu tarz eleştiriler, derin bir film analizi olmayıp izleyicileri filmin konusu, türü, yönetmeni hakkında kısaca bilgilendiren ve filme karşı eleştirmenin görüşünü gösteren tanıtıcı yazılardır . Kişisel tüketime giren aksiyon, korku ve komedi filmleri için yapılan eleştirilerin bu tarz filmlerin gelirine yapabileceği etki küçümsenmeyecek derecededir. Kitleleri kontrol etme gücü nedeniyle gazeteci film eleştirileri, sinema sektöründe önemli roldür.
Akademisyen film eleştirmenleri ise filmlere daha akademik bir bakış açısıyla bakarlar, filmi gerçek anlamda analiz etmeyi hedeflerler. Bu tip çalışmalar film temasını veya film çalışmaları şeklinde yer alır. Bu film eleştirilerinde filmin neden yapıldığı, nasıl devam ettiği ve insanlar üzerindeki bıraktığı etkileri anlamaya çalışır. Bu tip eleştiriler dergi veya kitaplarda yer bulurlar
Oku
Blogger tarafından desteklenmektedir.